2002 yılında İstanbul Esenyurt’un İncirtepe Mahallesi’nde bir ilkokulda öğretmenlik yapan Mehtap Eroğlu’nun öğrencilerinden Kübra Tağ, üniversiteden mezun olarak ilk, orta ve lise öğreniminin ardından öğretmen oldu.
Mezun olduktan sonra tercih yapan Tağ, kendisine yıllar önce öğretmenlik yapan Mehtap Eroğlu’nu misyonerlik yaptığı Avcılar Valisi Rıdvan Yenişen İlköğretim Okulu’nda ziyaret etti.
İki öğretmen kucaklaşıp özlemi giderirken, genç öğretmen bu okula atandı.
“Öğretmeninle meslektaş olmak çok farklı hissettirdi”
Kübra Tağ, aynı çatı altında öğretmenliğe başlayan Mehtap Eroğlu’nun kendisiyle birlikte 75 arkadaşına dokunduğunu belirtti. ” Birçoğumuz okuduk ve profesyonel olduk. Burada olduğunu öğrenince ziyaretine geldim, derste misafiri oldum. Görevim buradaydı. Ne zaman öğretmenler odasına girip Mehtap hocamla karşılaşsam kendimi küçük bir kız çocuğu gibi hissediyorum. Aramızda hep o mesafe var. Öğretmeninle meslektaş olmak çok farklı hissettirdi.“dedim.
“Bütün güzel duyguları onlarla yaşadım”
Tecrübeli öğretmen Mehtap Eroğlu, eski öğrencisiyle yıllar sonra tanıştığında gözlerinin kendisine Kübra Tağ’ı hatırlattığını ve kendisiyle gurur duyduğunu söyledi. ” Beni inanılmaz gururlandırdılar. Bütün güzel duyguları onlarla yaşadım. Hayranlık ve hayranlığınızı daha öğrenciyken hissediyorsunuz, onlar sorumluluklarını titizlikle yerine getiren uslu çocuklardı.“dedim.
” Yıllar sonra seni böyle görmek en büyük dileğim.”
Mehtap Eroğlu, sınıfına davet ettiği meslektaşı Kübra Tağ’ı öğrencileriyle tanıştırdı. ” Can kızım dediğimde artık ‘Kübra hocam’ diyorum. O küçük bir çocuktu, büyüdü ve benimle aynı mesleğe sahipti. Yıllar sonra seni böyle görmek en büyük dileğim.“dedi.
Genç öğretmen, minik öğrencilere hayallerinden asla vazgeçmemeleri gerektiğini, öğretmeniyle aynı duyguları yıllar sonra yaşamak istediğini söyledi.
